[HP22]

POSTOPERATİF AĞRI YÖNETİMİNDE HEMŞİRELİK

Ağrı, her bireyin hayatı boyunca çok karşılaştığı subjektif bir deneyimdir. Uluslararası Ağrı Araştırmaları Derneği(IASP)’ne göre ağrının tanımı; vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, gerçek ya da olası bir doku hasarı ile birlikte bulunan, insanın geçmiş deneyimleriyle ilgili hoş olmayan duygusal ve emosyonel bir duyum ve davranış şeklidir. Dünyada her yıl milyonlarca insana, cerrahi girişim uygulanmakta ve ameliyat sonrası dönemde değişik derecelerde ağrıya rastlanmaktadır. Ağrı yönetiminde bireyin günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirebilmesine yönelik güvenli bir çevrenin sağlanması ve sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır. Ameliyattan sonra ameliyata bağlı kemik, kas ya da yumuşak doku ağrısı olabileceği gibi ameliyat sonrası geç dönemde fizik tedavi uygulaması, bakım ve tedavi uygulamaları ve yara enfeksiyonundan dolayı da ağrı görülmektedir. Hemşirenin, ağrı sürecinin doğasını ve bireyin ağrıya olan yanıtlarını etkileyen faktörleri, ağrı tanılama ve azaltma yöntemlerini bilmesi, ağrıyla ilgili veri toplanması gereklidir. Hemşire, bireye özgü hedeflerini ve beklenen sonuçları tanımlayarak; bunlara ulaşmak için belirlenen girişimleri içeren bir bakım planı geliştirmelidir. Ağrının yetersiz tedavi edilmesi, tromboembolik ve pulmoner komplikasyonlara, hastaların yoğun bakım ünitelerinde veya hastanede kalış sürelerinin uzamasına, ağrı tedavisi için hastaların taburculuk sonrası hastaneye geri dönmesine ve hastaların yaşam kalitelerinin azalmasına neden olabilir. Sonuç olarak; ağrı tedavisi multidisipliner ekip yaklaşımı gerektirmektedir. Hemşirelik mesleğinin ağrı kontrolündeki rolü; ağrının nedenlerini, özelliklerini, ağrı kontrolünü etkileyen faktörleri, peravalansını, değerlendirmesini ve ağrı geçirme yaklaşımlarını bilerek ekibin aktif bir üyesi olarak çalışmak ve hastayı rahatlatmak, iyileşme sürecini hızlandırmaya katkıda bulunmaktır.