[P186]SPONTAN RÜPTÜR İLE ORTAYA ÇIKAN HEPATOSELÜLER KARSİNOMA YAKLAŞIMK. Serin*, Y. İşcan*, İ. Özden*, O. Bilge*, A. Alper*, A. Uçar**, A. Emre**İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD **İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Radiodiagnostik AD Genel bilgi: Spontan hepatoselüler karsinom (HSK) rüptürü, hayatı tehdit eden, acil bir durumdur. Amaç: Spontan HSK rüptürlü hastalardaki kurumsal deneyimimizi değerlendirmek Hastalar ve yöntemler: 1996–2007 yılları arasında, birimimizde spontan HSK rüptürü sebebiyle tedavi edilmiş olan 5 hastanın kayıtları geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Sonuçlar: HSK rüptürüne bağlı kanama sebebiyle sevk edilen 5 hastanın (4 erkek, 1 kadın) ortanca(sınırlar) yaşı 41 (25-70) idi. Bir hastada siroz bulguları, iki hastada kronik HBV enfeksiyonu mevcuttu. İki hasta şok tablosunda sevk edilmiştir. Her iki hastada da bilober irrezektabl kitleler saptanmış, rüptüre olan tümörler sağ lobda olduğu için, sağ hepatik arter embolizasyonu sonrası packing yapılarak kanama kontrol edilmiştir. Bu hastaların biri, ameliyat sonrası dönemde karaciğer yetmezliğinden kaybedilmiştir. Üçüncü hasta bir başka klinikte şok tablosunda ameliyata alınmış, HSK rüptürü saptanması üzerine packing yapılarak tarafımıza sevk edilmiştir. Sol lateral seksiyonda yerleşimli kitlesi bulunan, kronik karaciğer hastalığı bulunmayan bu hastaya depacking ile eş seanslı olarak sol lateral seksiyonektomi yapılmıştır. Dördüncü hastada, sağ lobu dolduran, irrezektabl kitlenin kanaması sağ hepatik arter embolizasyonu ile durdurulmuştur. Sol lobu dolduran kitlesi olan beşinci hastada kanama, sol hepatik arter embolizasyonu ile kontrol edilmiştir; hastaya başvurusunun 2. ayında elektif şartlarda sol lobektomi yapılmıştır. Aynı hastada ameliyatının 19. ayında saptanan nüks lezyona kemoembolizasyon yapılmıştır; hasta 24. ayında sistemik hastalıktan kaybedilmiştir. Sol lateral seksiyonektomi yapılan hasta ameliyatının 28. ayında hastalıksız takip edilmektedir. Tartışma: Spontan HSK rüptürü ile başvuran hastalarda ilk adım, transarteryel embolizasyon ve gerekirse laparotomi ile kanamanın durdurulmasıdır. Karaciğer rezervi yeterli ve radyolojik olarak rezektabl kitlesi olanlarda önerilen tedavi rezeksiyondur. İleri evre karaciğer hastalığı veya irrezektabl lezyonu bulunanlarda kanama kontrolü için anjioembolizasyon etkin ve komplikasyon oranı daha düşük bir yöntem olarak akla gelmelidir. |