[P289]SAFRA KESESİ POLİPLERİ: 12 OLGUNUN RETROSPEKTİF ANALİZİM. Bağcı, O. Okul, A. Gürgen, O. Özkul, E. KaratepeEtimesgut Asker Hastanesi Genel Cerrahi Amaç: Safra kesesi poliplerinin doğasını operasyon öncesinde kestirmek oldukça zordur ve cerrahi endikasyonu konusu hala tartışmalıdır. Bu çalışmanın amacı safra kese polibi olan hastaların klinkopatolojik özelliklerini incelemektir. Materyal-Metod : Ocak 2004 – Haziran 2009 yılları arasında operasyon öncesi safra kesesi polibi tanısı alan ve kolesistektomi uygulanan hastaların dosyaları geriye dönük olarak incelendi. İncelemede hastaların demografik özellikleri, semptomları, abdominal ultrason sonuçları, cerrahi tedavi şekli ve patoloji sonuçları değerlendirildi. Bulgular:Kolesistektomi yapılan 1120 hastanın 25’inde operasyon öncesi ultrasonografik tanı safra kesesi polibiydi (%2.3). Hastaların önde gelen yakınması biliyer kolikle uyumlu karın ağrısıydı ve tüm hastalarda mevcuttu. Ultrasonografik olarak safra kesesi lümeninde hareketle yer değiştirmeyen ve akustik gölgelenme veren polipoid lezyonlar tespit edildi. Hastaların 22’sinde (%88) polipler sesil, 3’ünde (%12) pedinküllü idi. Hastaların 7’sinde (%28) eşlik eden safra kesesi taşı da tespit edildi. Kolesistektomi ilk 7 hastada açık teknikler, kalan 18 hastada da laparoskopik olarak gerçekleştirildi. Histopatolojik incelemede 9 hastada kolesterol polibi (%36), 2 hastada adenom (%8) ve 1 hastada adenokarsinom (%4) belirlendi. Operasyon öncesi ultrson ile polibi olduğu düşünülen 13 hastada (%52) patolojik tanı kronik taşlı kolesistit olarak rapor edildi. Sonuç: Operasyon öncesi safra kesesi polibi tanısını koymak hem radyolog hem de cerrah için oldukça önemli bir sorundur. Polip tespit edildiğine, semptomatik hastalarda, polip boyutu 1cm’in üzerinde olduğu hastalarda ve 50 yaşını geçmiş hastalarda malignite riski nedeniyle kolesistektomi tercih edilmelidir. |