[P293]

DİAFRAGMATİK YÜZDE YERLEŞİM GÖSTEREN KARACİĞER KİST HİDATİKLERİNE MİNİTORAKOTOMİ İLE YAKLAŞIM

Ö. Ersoy*, N. Özkan*, A. Yeğinsu**, H. Kayaoğlu*, A. Çelik*
*Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD
**Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi AD

Kist hidatik hastalığı sıklıkla Ecinococcus granulozus isimli parazitin yol açtığı önemli, yaygın bir sağlık sorunudur. Ülkemizde yıllık görülme oranı 4,9/100.000’dir. Temel tedavi cerrahidir. Klasik yaklaşım transabdominal yolla olmasına rağmen özellikle diafragmatik yüzde yerleşim gösterenlerde bu yolla yaklaşım zor olabilmektedir. Burada diafragmatik yüzde yerleşim gösteren ve minitorakotomi uygulanmış 3 hastanın sonuçları sunulmaktadır. Sağ yan ağrısı şikayeti ile başvuran 39 yaşında bayan hastanın ultrasonografisinde segment 7 lokalizasyonlu 4 cm çaplı içinde septaları olan tip 3 kist hidatik tespit edildi. Bilgisayarlı tomografide karaciğer 7. segmentte 4x5 cm çaplı hipodens yüksek basınçlı kistik lezyon saptandı. Yirmiiki yaşındaki diğer bayan hastanın ultrasonografisinde karaciğer posteriorunda 8cm çaplı içinde septaları olan tip 3 kist hidatikle uyumlu lezyon tespit edildi. Bilgisayarlı tomografide karaciğer sağ lop posterior segmentde 44x57 mm çaplı düzgün konturlu yer yer duvarında kalsifikasyon olan kist hidatik ile uyumlu lezyon saptandı. Kliniğimize refere edilen 37 yaşındaki bayan hastanın ultrasonografisinde karaciğerde 4,7 ve 8. segmente uzanan, duvar malformasyonu gösteren multipl kalın septalar içeren yaklaşık 110x78 mm boyutlarında kistik lezyonun tip 3 kist hidatik ile uyumlu olduğu belirtildi. Bilgisayarlı tomografide karaciğer kubbe lokalizasyonunda 120x88 mm çaplı düzgün konturlu içinde septasyonlar gösteren kistik lezyon rapor edildi. Tüm hastalarda toraks USG eşliğinde belirlenen alandan sağ lateral pozisyonda mini torakotomi ile toraksa girildi. Diyafragma insizyonu ile kiste ulaşıldı. Sıvı aspire edildikten sonra içine %10 savlon (% 1.5 Cetrimide-% 0.15 Chlorhexidine) verildi. 15 dk beklendikten sonra duvarı açıldı ve germinatif membran çıkarılarak içi temizlendi. Safra kaçağı kontrol edildikten sonra kist içine ve toraksa birer adet dren konuldu. Hastalarda postoperatif komplikasyon gelişmedi. Karaciğer diafragmatik yüzünde saptanan ve abdominal yaklaşım ile ulaşılması zor olan kistlere, mini torokotomi ile transtorasik yaklaşımın rahat bir görüş alanı ve kiste daha kolay ulaşımı sağlayan güvenli bir yol olmasının yanı sıra konvansiyonel yöntemlere göre kozmetik açıdan da avantajlı olduğu kanaatindeyiz.