[P485]

PİLONİDAL SİNÜS CERRAHİSİNDE YARI AÇIK D FLEP İLE EKSİZYON TEKNİĞİNİN DİĞER CERRAHİ YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

Ö. Sürgit, F. Aşık, H. Şahin, A. İnan, M. Şen, M. Bozer
Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Amaç: Pilonidal sinüs cerrahisinde “yarı açık D flep tekniği” ile diğer cerrahi yöntemleri karşılaştırdık. Gereç ve Yöntem: Hastanemizde pilonidal sinüs nedeniyle ameliyat edilen 256 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Hastalar ameliyat tekniğine göre gruplara ayrılmışlar ve yatış süreleri, maliyet, anestezi yöntemi, komplikasyonlar, yara iyileşmesi ve aktif işe dönme süreleri ve nüks açısından değerlendirilmişlerdir. Geliştirdiğimiz “yarı açık D flep tekniği”nde orta hattan tüm sinüs ağızlarını içeren ve minimal doku çıkarmayı hedefleyen D şeklindeki insizyon sonrasında kist emniyetli sınırlarla eksize edilerek orta hattı kaydıracak ve boşluğu küçültecek şekilde deri kenarları presakral fasyaya 5-6 adet matress dikişle yaklaştırılmaktadır. Bu şekilde dikişlerin arasında drenajın kolaylıkla sağlandığı bir oluk meydana getirilerek kolleksiyon engellenmektedir. Bu teknik ile ameliyat edilen hastalar diğer tekniklerle ameliyat edilen hastalarla karşılaştırılmıştır. Sonuçlar: Pilonidal sinüs nedeni ile ameliyat edilen, 30 yarı açık D flep ile eksizyon, 27 primer kapama, 155 flep, 46 marsupializasyon tekniği uygulanmış hastaya ulaşıldı. “yarı açık D flep tekniği” düşük nüks ve komplikasyon oranları ile diğer tekniklerden belirgin şekilde daha avantajlı bulundu. Bu yöntemde yara iyileşme süresi ortalama 1-3 hafta olarak tespit edildi. Bu süre primer kapama ve flep yöntemlerinde 1-2 gün, marsupializasyonda ise ortalama 3-10 haftaydı. Tartışma ve Çıkarım: Pilonidal sinüs cerrahisinde ideal teknik bulunamamıştır. Açık bırakma, primer kapama, flep (Rhomboid, Limberg, Z-plasti, Karidakis, V-Y flep) ve marsupializasyon uygulanabilmektedir. Hastanemizde “yarı açık D flep tekniği”ni geliştirdik. Bu teknikte yara iyileşme süresi kapalı yöntemlerden uzun olmasına rağmen operasyon sonrası yara yerinde gerilme oluşmamasından dolayı hareketlerde aşırı kısıtlama gerektirmemesi ve fazla seroma oluşmaması günlük aktif hayata 2-4 gün içinde geçmeyi sağlamış ve bu yönüyle de diğer gruplardan daha üstün bulunmuştur. “Yarı açık D flep tekniği” lokal anestezi altında yapılabilmesi, kısa ameliyat süresi, erken aktif işe dönme zamanı, postoperatif antibiyoterapi ihtiyacının olmaması, komplikasyon ve nüks oranlarının düşüklüğü nedeni ile güvenilir bir yöntemdir.