[S10]

REKTO VE POŞ VAJİNAL FİSTÜLLERDE TEDAVİ SONUÇLARI: 51 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Amaç: Rekto-poşvajinal fistüller enteratmosferik-enteroenterik fistüller kadar yüksek mortalite ve morbiditeye sahip olmasalarda hasta konforu açısından rahatsızlık verici ve sosyal yaşamı kısıtlayıcı bir faktördür. Travma, enflamatuar barsak hastalığı, enfeksiyon, radyoterapi ve maligniteler en sık etyolojik faktörlerdir. Bu çalışmanın amacı 2000 Ocak- 2010 Ocak yılları arası İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı B Servisine başvuran 51 vajinal fistüllü hastanın takip, tedavi ve sonuçlarının değerlendirilmesidir. Yöntem: Rekto-poş vajinal fistül ile kliniğimize başvuran 51 olgunun dosyaları retrospektif olarak incelenerek etyolojik faktörler, tedavi yöntemleri ve sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Sonuçlar: Çalışmayadahil edilen 52 olgunun yaş ortalaması 45.1yıldır (20-82). Olguların 42’sinin rektovajinal, 9’unun poşvajinal fistülü mevcuttu. Daha önceden ameliyat olan hastaların, ilk ameliyattan sonra şikayetlerinin ortaya çıkma süresi ortalama 17.4 (1-100) aydır. Kırk hastanın (%78) fistülleri önceden geçirilmiş cerrahiye bağlı olarak gelişmişti. Etyolojide % 55 selim patolojiler (n:28), %45( n:23) olguda ise habis nedenler saptandı. Habis etyolojik faktörlere 19 olguda (%82) pelvik radyoterapi tedavisi de eşlik etmekteydi. Hastaların 49’una (%96) cerrahi girişim uygulandı. Cerrahi tedavi uygulanan hastaların 37’sinde (%75) girişim fistülün onarımına yönelik olurken 12 (%25) olguya palyatif girişimler gerçekleştirilmiştir. Hastanede kalış süresi ortalama 16.3 gün (2-40 gün) olarak saptandı. Habis nedenlerden dolayı gelişen fistüle yönelik tedavide başarı %34.7 (n:8) iken selim olgularda bu oran %92’dir (n:26). Fistülü kapatmaya yönelik tedaviler sonucunda genel başarı oranı % 92 ( n:34) olmasına rağmen genel tedavi başarı oranı %66.6 dır. Tartışma: Rekto-poş vajinal fistüllerde fistülün etyolojisi, radyoterapi öyküsü, inflamatuar barsak hastalığı tedaviyi ve sonucu belirleyen önemli etkenlerdir. Cerrahi tekniklerde gelişmelere paralel olarak selim etyolojik faktörlerde fistülün kapatılmasına yönelik cerrahi tedavilerin başarısı yüksek olmakla beraber habis nedenlerde hala başarı oranı düşüktür.