[S2]MEME BAŞI AKINTILARINA YAKLAŞIMDA DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DENEYİMİA. Sevinç*, Z. Derici**, T. Canda***, P. Balcı****, M. A. Koçdor*, S. Saydam*, Ö. Harmancıoğlu**Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD ** Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi *** Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD **** Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik AD Amaç: Klinik ve radyolojik olarak kitle saptanamayan patolojik meme başı akıntılarında en uygun tedavi seçeneğinin ne olduğu tartışmalıdır. Spontan, seröz veya kanlı meme başı akıntılarının sebebinin selim meme hastalıkları olabileceği gibi, %5-28 oranında meme karsinomu da olabileceği akılda tutulmalıdır. Biz bu çalışmada memede kitlesi olmayıp, spontan meme başı akıntısı olan hastalara uygulanan subareolar eksplorasyon sonuçlarımızı değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: DEÜTF Meme ve Endokrin Cerrahisi Biriminde 1996-2010 yılları arasında memede kitlesi olmayıp, spontan meme başı akıntısı nedeni ile subareolar eksplorasyon uygulanan 105 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaların 103’ü kadın, ikisi erkek olup yaş ortalaması 49 (22-85) idi. Spontan meme başı akıntısı olan 18 hastaya galaktografi, 79 hastaya ise mamografi yapıldı. Patoloji sonucu malignite ile uyumlu olan olgular Tablo-1 de özetlenmiştir. DCIS tanısı alan 14 olgunun 7’sinda mammografi normal sınırlarda idi. 1 olguda asimetrik densite artışı, 1 olguda tip 4 mikrokalsifikasyon, 3 olguda intraduktal kitle izlendi. 3 olguda ultrasonografide kesintiye uğrayan dilate kanal, içinde hiperekojen kitle lezyonu izlendi. Galaktografi incelemesi yapılan 15 olgunun 9 unda ilgili kanalda dilatasyon ve obliterasyona yol açan dolum defekti izlendi. Hastaların 48’inde (%46) kanlı meme başı akıntısı vardı. Histopatolojik incelemede 42 hastada (%40) intraduktal papillom, 9 hastada (%9) papillomatozis, 15 hastada (%14) fibrokistik değişiklikler, 27 hastada (%26) duktal hiperplazi, 1 hastada (%1) duktuslarda apokrin metaplazi, 14 hastada (%13) duktal karsinoma in-situ 4 hastada (%4) lobüler karsinoma in-situ, 4 hastada (%4) invaziv duktal karsinom, 1 hastada (%1) invaziv lobüler karsinom, 1 hastada ise (%1) medüller karsinom izlendi. Sonuç: Spontan meme başı akıntısı ile başvuran, memesinde kitlesi olmayan hastalarda tanısal ve histopatolojik incelemeler sonrasında memenin benign hastalıkları daha yüksek oranda gözlenmesine karşın, serimizdeki olguların %23’ünde malignite saptanmıştır. Meme başı akıntılarının tedavisinde, akıntı gelen kanalın eksizyonu önerilen tedavi yöntemleri arasında yer alsa da, maligniteyi tam ekarte ettirmediği için subareolar eksplorasyonun bu tür hastalarda daha uygun bir yöntem olacağını düşünüyoruz. |