[S64]NODÜLER GUATR İÇİN TEK TARAFLI TİROİDEKTOMİ RASYONEL BİR GİRİŞİM MİDİR? TECG-TINOTA ÇalışmasıS. Erel, Y. Tanrıkulu, W. Ataallah, L. S. Şen, E. Lapsekili, S. Görgülü, T. Şimşek, N. Z. Cantürk, Z. Utkan, Z. Ergül, H. Kulaçoğlu, Y. Erbil, M. A. Koçdor, U. Deveci, A. Kebudi, M. Yılmaz, S. Özbaş, Ö. Harmancıoğlu, S. Özarmağan,M. A Akkuş ve B. M. Güllüoğlu, Türk Endokrin Cerrahi Grubu (TECG) Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 4. Cerrahi Kliniği İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD Gülhane Askeri Tıp Akademisi Genel Cerrahi AD Amaç: Ülkemizde nodüler guatr nedeni ile tek taraflı tiroidektomi yapılan hastalarda ilerleme, ikinci ameliyatı olma ve replasman gerektiren hipotiroidi gelişme oranlarının saptanması amaçlanmıştır. Hasta ve Yöntem: Hasta dosyaları retrospektif olarak gözden geçirilmiş ve içlerinden nodüler guatr nedeni ile tek taraflı tiroidektomi ameliyatı olan hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalara ait cinsiyet, yaş, tiroidektomi ile çıkarılan ve geride bırakılan lobdaki nodül sayısı ve en büyük nodülün çapı, ameliyat olma nedeni, ameliyat öncesi tiroid fonksiyonu durumu, ameliyat tipi, ameliyat sonrası patoloji sonucu, boyuna radyoterapi alma, ailede tiroid kanseri öyküsü, tiroid antikor seviyeleri kayıt altına alındı. Hastalara boyun ultrasonografisi, tiroid fonksiyon testlerinin ölçümü yapıldı, L-tiroksin kullanım öyküsü sorgulandı. İkinci kez ameliyat olan hastalar, ameliyat nedenleri, ameliyat sonrası patoloji sonuçları ve komplikasyonlar kayıt altına alındı. Çalışmanın birincil çıkarımı ikinci kez ameliyat olunma oranı idi. İkincil çıkarımlar olarak; İlk ameliyat sonrası 1. İlerleme oranı, 2. Replasman gerektiren hipotiroidi gelişme oranı ve 3. Nüks nedeni kanser olan hasta oranı olarak belirlendi. İlerleme üzerinde etkili olan klinik faktörler analiz edildi. Bulgu: 2000-2009 yılları arasında dokuz merkezde ameliyat olmuş toplam 259 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların 195 (%75)’sı kadındı. Hastaların ortanca yaşı 43 (18-68) idi. Hastaların çoğu (n=112; %43) soliter normoaktif nodül nedeni ile ameliyat olmuştu. Ameliyat endikasyonu çoğunlukla (n=66; %26) hipertiroidi idi. Ameliyat öncesinde hastaların geride kalan loblarında ortanca 0 (0-7) nodül mevcut idi. 195 (%75) hastada hiç nodül yok iken, 29 (%11) hastada 1 adet, 21 (%8) hastada ise 2 adet nodül mevcut idi. Geride kalan lobda nodülü olan 64 hastada nodül boyutu ortanca 9 (2-36) mm idi. 176 (%68) hastada ameliyat sonrası tanı nodüler hiperplazi ya da kolloid nodül idi. Hastaların ortalama takip süresi 31 (1-126) ay idi. Toplam 6 (%2,3) hasta tekrar ameliyat edilmişti. İkinci ameliyat için interval süre ortanca 50 (23-72) ay idi. Bu hastaların hepsinde kesin patoloji sonucu selim lezyonlar idi. Toplam 83 (%32) hastada ilerleme bulguları saptandı. İlerleme saptanan hastaların takip sürelerinin (43,6 ay) stabil hastalara göre anlamlı olarak daha uzun olduğu saptandı (24,8 ay; p=0.0001). 56 (%22) hasta hemitiroidektomi sonrası replasman amaçlı L-tiroksin kullanıyor idi. |